07 May, 2014

Kenwood House-Hempstead Heath park-2



Hempstead Heath'de ormanın içinden geçip de küçük bir yola saptığımızda,işte bu şahane malikane ile karşılaştık.Bahçesinde yayıldık ilk önce,sonra etrafında gezindik.

Bana film sahnelerinden bir kareyi hatırlattı buradu öyle güneşli bir günde.Kendimi bir an Leydi
Cybıl olarak hissettim açıkcası,Dawnton Abbey'de şöförüne aşık güzel kadın:)

Ya da Emirgan korusunda ağaçlarlıklardan geçip Sarı Köşk'e varmışım gibi geldi.




Bu bahçe beni benden aldı,bu çiçeklerin adlarını bilsem keşke diyordum ki açtım baktım,Ingilizce'de Rhododendron.Türkçesi ise ormangülü❤️❤️❤️ Rengarenk.Harika değil mi yeni birşey öğrenmek,teknolojiye şükretmek:)




Burası girişi.Bebek arabaları için park yeri var.


İçeri giriş bedava,devlete miras olarak bırakılan bu malikane ve arazi tabii ki bağış kabul ediyor.English Herıtage tarafından idare ediliyor,bahçede kafesi de var.





Mansfield Ailesi 20.yy başlarına kadar kullanmış burayı,kendilerine ait eşyalar sergileniyor.







Kütüphaneye bayıldım ,bayıldım,içim coştu resmen:) 


Koltukların üzerinde olan kuru çiçekler,insanları oturmasınlar diye uyarmak içinmiş.Yazılı uyarıyı sevmiyorlarmış.


Ayakkabı süsleri:)


Bu malikane ile parkın yarısını görmüş olduk sadece,ikinci kez gidince üçüncü bölümü de paylaşmak istiyorum.Ne de olsa piknik zamanı geldi❤️

1 comment:

  1. Ben de o geniş pencere pervazlarına bayılıyorum... İçine oturulabilen, hatta yatılıp kitap okunabilen türleri var ya, hastasıyım :D

    ReplyDelete