27 November, 2015

FUF❤️fank u friday❤️teşekkür Cuma'sı

İyi geceler olsun FUF'cular....Günümün bitmesine 3 saat kala yazmaya karar verdim.İşten yorgun gelip yayılınca o ilk anlar kolumu kaldırasım gelmiyor,sonra biraz gözlerimi dinlendirip aklımda olan işlere koyuluyorum.Niyet aslında hiç kakmamak o koltuktan ama iş olunca akılda,kemiriyor içimi kurt misali,yap kurtul,bugünün işini yarına bırakma,yarın da bugündendir,az işin kalır yarına diye kaldırıyorum totomu....Hoş herşeyi de yapamıyorum,çamaşırlar tam kurumamış ütümü yarın yaparım diyorum.Makine siyahları yıkarken yazıyorum mesela,astıktan sonra kitap-çay-bisküvi keyfi yapacağım yatakta,radyoda biraz klasik müzik biraz opera sesi gelirken...Evde yalnız isem tv açmak hiç adetim değil,film bile pek izlemem nedense....Sanırım kafamla başbaşa kalmayı seviyorum hem benim kafamdan ne filmler geçiyor kendi çapımda,ne senaryolar:)

Geçtiğimiz hafta beni müteşekkir kılan anlar gelsin o zaman bunca konuşmadan sonra....

Başta hep olduğu gibi sağlığa,mutluluğa,bana hep destek,moral veren canım aileme,

Beni yetiştirmekte olan pek sabırlı menejerime,


Adele'e ve çok şen kahkahasına.Kompleksiz oluşuna..Şu meşhur insanlar dünyasında,herkes pek bir zayıf ve don ile şarkı söylerken Adele benim gözümde bir güzellik abidesi açıkcası!!!


Tesco'nun Türk rafına ve karşıma çıkan 9 tat'a,


Bana hurma şurubunu getiren canım Iraklı arkadaşım Zeyneb'ime...


Ahhhh aşkım,Türkan Şoray'ım...Devlerin Aşkındaki hallerine....



Pazar sabahı tembellik hallerine:)


Kıllı,pek mırmırlısından kitap tutucum Dylan'ıma...


Ben artık giymem,sen giyebilirsin diyene...Giyeceğim elbet...Sevgi paylaşmaktır ne de olsa:) Zaten hiç sıkıntım olmadı sevdiklerimin verdiklerini kullanmaya ya da onlara sevdiklerimi vermeye...Değiş-tokuş güzel şey,zenginleştirici bence...


Çay saati eşliğinde Türk filmi keyfine...


Evin dağınıklığına artık tahammül edebilme gücüme....


Donarken istasyonda,trende sıcak sıcak yakılan kaloriferlere,


Sağlıkla büyüyen bu tonton bacaklara,bu çorapları yapanlara....

Çokkkk müteşekkirim....Hepinize güzellikler dilerim,iyi haftasonları...

19 November, 2015

FUF❤️ fank u friday❤️ teşekkür Cuma'sı

Hoşgeldin Cuma,sanki çabuk geldin....Hani fazladan çalışmama rağmen uçtu sanki bu hafta,müteşekkirim....

Bu hafta en çok,

Şu ana,çay-bisküvi yatak öncesi...


Teyzoşum,bu fotoğrafı gönderdi bana geçen gün....Mavi sende de bir huydur diyerekten...Onunla whats up muhabbetlerine,varlığına....Defne'me olmak istediğim teyze modeli o,başka birşey varlığı....O'na hep müteşekkirim,güzel isimlim benim❤️❤️❤️


Köpekleri alan toplu taşıma araçlarına....Benimki kendini evinde sanıyor otobüste,trende;)


Yol üstü karşıma çıkan güzelliklere,dur bana bir bak,beni kaçırma diyen...



Bu seneki havai fişek gösterilerini evimizden izledik,sıcak sıcak....Müteşekkirim dibimize gelen sağlık merkezine....


Uzun süre dayanan çiçeklere,koca buketten kalanlar,hâlâ  aynı yerdeler:)


Tiger'ın renkli peçetelerine,


Sen bu hafta pek çalıştın,iki bira götürüver eve diyene:)


5:55 kahvaltısı,sıcacık yulafa...Çok aç kalkıyorum,6:05'de evden çıkıyorum,bu beni neredeyse 12'ye kadar tok tutuyor....


Karnıbahara,çok seviyorum....Saol yarattığın için Sevdiğim❤️❤️❤️


Orla Kiely'nin Douwe ile işbirliği yapıp,bu kavanozları gayet uygun fiyatla piyasaya sunmasına....


Tesco,Orla ile çalışmış,alışveriş çantası yapmış.Bizim şubede yok,sen bir bakarmısın diyince,kırmayıp hemen alan Can'ım ablama,

Sağlığa,mutluluğa,sevdiklerime çokkkkk müteşekkirim, mutlu haftasonları dilerim❤️❤️❤️

15 November, 2015

Okudum,bitirdim...35. ve 36.

Bu seneki kitap hızıma yetişilmiyor maşallah,yıl bitti ne de çokkkkk okumuşum!!!! Niyetim 54 idi sanırım,yanına bir de 54 tarif....Neden 54,çünkü yılda 54 hafta olduğunu sanıyordum,ilkokul bilgilerim terk etmiş beni.FB'da bir arkadaşım beni aydınlatmasa,hala 54 sanacağım sanırım;)

Neyse konu benim şaşkınlığım değil,bu alışılmış,gayet doğal bir durum.Zaten 52'ye bile yakın gelemem sanıyorum,her haftaya bir tarif,bir kitap bu hayatıma çok fazla...Hele ki her hafta yeni bir tarif mümkün değil,bunu bugünlerde iyice anladım:( 

Kendimi yerden yere vurmayı bırakırsam(ki bu işte uzman sayılırım),ne zamandır okumak istediğim kitapları okudum bu yıl,hani ne zamandır rafta duran.İşte bunlardan biri Şu Çılgın Türk'ler,ki ne zaman,nerden alındığını hatırlamıyorum bile.


Tarih,benim için hep çok zor bir ders oldu...Sevdiğim dönemsel konular oldu ise de,çok çabuk unuttuğumdan pek sıkı bir ilişkimiz olmadı,hep üstün körü,ucundan azcık bildim tarihi.Halâ da öyledir,ne kadar okusam,izlesem yine de hep kendime güvensizim bu konuda,bir nevi matematik gibi benim için.Bu kitabı okuduktan sonra da pek birşey değişmedi,çok önemli tarihleri,olayları yine az biliyorum.Sanırım elimde çok uzun zamandır duran Diriliş'i de okuyup,tarih kitapları okumayacağım.Her ne kadar roman denmiş olsa da,benim için ders kitabından hallice idi.Gururla okudum tabii ki,keşke daha çok bilebilsem diyerek.İyiki okudum,nice yerin altını çizdim ki aklıma takılırsa geri döner bakarım diye.Diriliş de okunsun,sanırım dönemsel filmlere, belki güzel belgesellere daha sıkı sarılacağım:)


Pollock ile Lewisham kütüphanesi,dvd bölümünde tanıştım ben yıllar önce.DVD üzerindeki foto ve yapılan resim beni pek etkiledi ve kiraladım dvdyi.Filmi izledikten sonra Pollock benim için nedense bir idol oldu.Ed Harris'in etkisi de büyük filmi sevmemde tabii ki.Hatta 10 yıldır bu bloğu okuyanlardansanız,mutfakta kek kurabiye üstüne biçakla çıkolata gezdirirken kendimi Pollock sandığımdan bahsettiğimi fark etmişsinizdir:) İşte o gündür,iki tuval alıp kendimce Pollocklaşma hayalim var,belki bu yaz kısmet olur.Çünkü resim deyince her ne kadar muhteşem çizimlere hayranlık duysam da beni hep en çok etkileyen,soyut,sürreal resim oluyor nedense.O karmaşıklığı,dağınıklığı,anlaşılmazlığı,o renkler bakıp da dalmayı seviyorum ben.

İşte bu kitap hiçbir zaman çizime yeteneği olmamış,çocukken birşey bile çizmemiş,abisini takip edip sanat okuluna gitmiş,işaret parmağının kazaya kurban gitmesi yüzünden çizemeyen,ellerinin tombulluğundan heykel yontamayan kendince bir yöntem geliştirmiş,kendini kanıtlaması çok uzun yıllar almış,şahane bir kadını kendine yaren etmiş,Lee Krasner(bence Pollock yüzünden kendini ikinci plana atmış olsa da,bilinmeye değer bir artistmiş kendisi,bu kitap sayesinde keşfettim) 'a hayatı bir nevi zindan etmiş bir adamın hayatı.Kendine düşman,kayıp bir ruh kendisi,depresif,sefil,sürekli modu değişen....İçindeki dalgalanma,huzursuzluk altın çağında daha çok eserlerine yansıyan...Bu huzursuzlukla 44 yaşında hızlı yaşadıktan sonra,yanında metresi ve metresinin arkadaşı ile sarhoşken kullandığı arabada can veren.Sonlara doğru pek kızdım kendisine,Lee gibi bir kadına yapılırmıydı bu ve Lee hala iyileşmesi için elinden geleni fazlası ile yapıyordu...Lee de Pollock'un vefatından sonra parlamış neyse ki...

Benim için elimde uzunca kalmış olsa da sevdiğim bir kitap oldu,sanatseverlere tavsiye ederim.

Hepinize huzur,barış dolu bir hafta dilerim:)

12 November, 2015

FUF❤️teşekkür Cuma'sı

Selam FUF'cular....Bu hafta pek uzundu ya da bana mı öyle geldi?;)

İşte son haftalardaki müteşekkir olduğum zamanlar...Ne çokmuş,ne güzel....Çok şükür....



Başlanıp,biten işlere....


Teyzoşumun aldığı çay tabaklarına,


Homebase'de karşıma çıkan habitat'ın ponponlarına...İlk görüşte aşk,tam benlik;)


Hamile arkadaşıma gönderilen kitaplara,gönderenin cömertliğine...


Türk marketinin dibimde oluşuna,simite...


İncire...Ne zaman incir yesem aklımda hep Suzi ve Figen;)


Sarelle'nin kavanozuna,bitter çikolatasına...


Kız Kulesi'ne...Özlediğimi bilip de paylaşana...


Evi saran Uğur böceklerine...


Kızarmış ekmek ve incir reçeline...



Cömert garsonlara,restoranlara,yemek üstü ikram ettiklerine,


Canım arkadaşımla geçen keyifli akşama...Bir ağlar,bir güleriz...Ertesi gün ayyy bunu anlatmayı unuttum hissi hep içimde...


Paris'e gitmişim hissi veren yerlere!!!Ne zaman niyetlensem hep içimde patlar gitmesi...Hayaller Paris,gerçekler Londra;)


Hiç üşenmeden aşure taşıyana,bereketi çok olsun.Missss bir aşure olmuş,işten aç gelince nasıl mutlu etti beni,anlatamıycam:)

Çokkk müteşekkirim...Dinlendiğiniz,şükrettiğiniz anlarınız çok olsun,keyifli hafta sonları...

08 November, 2015

#yuruyelimguzelleselim



Mutlu Pazarlar blog okumayı,sonbaharı sevenler.Bu postu sonbaharda benim gibi sermest olanlara ithaf ediyorum.Bir ay kaldı,seneye kadar bu güzellikten mahrum kalacağız:( Şimdiden ucundan azcık yılbaşı süslerinin fotoğraflarını görmeye başladım,hatta geçen gün Michael Bubble'nin Noel şarkılarından birini bile duydum.Şoktayım diyemem,alıştım....Neredeyse iki haftadır mağazada yılbaşı süsleri satışına başlandı,mağaza süslendi,menü de bu hafta yenilendi...Çokça kırmızıyız bu memlekette bu aralar,benim gibi yılın her gününde kırmızıseverler için önemli bir değişiklik değil,hatta kırmızıyı sezonluk sevenlere kaşlarımı çatasım geliyor;)Şaka bir yana,Aralık'a kadar benden bolca sonbahar,sonra belki  biraz yılbaşı,Noel süsü....Nasıl geçti bu kadar çabuk bir yıl daha sahi?


Dün akşam 7'de kendimi yatak odasına kapattım,zorlansamda uyudum,12 gibi uyandım,kitap okudum,yine uyudum:) Sabahın ilk ışıkları ile uyandım,yulafımı yatakta yedim,siyahlarımı yıkadım,kedilerin kumunu değiştirdim,makineyi boşalttım,9:30 gibi kendimi dışarı attım.


Bir haftadır Greenwich'e gideyim istiyorum,eskisi gibi sık gitmiyorum.Bu mevsimde Greenwich hep iyi bir fikir,hep iyi hissettirir beni bu şehre ilk geldiğim günlerden beri...


Koşanlar,yürüyenler...Hava da fena değil,bu mevsim için ılık bile sayılabilir...Turistler,aileler...Hep bir yoğun Greenwich,iyi ki sabahların insanıyım da kalabalık basmadan keyfini sürebiliyorum Greenwich'in...


Bir dolu yeni dükkan,kafe,restoran.14 senedir burda olan ben,neyin nerde olduğunu hatırlıyorum....


Bu kare bugünden favorim;)


Hepinize sonbaharın güzelliğine doyduğunuz,kolay bir hafta diliyorum...

05 November, 2015

FUF❤️fank u friday❤️ teşekkür Cuma'sı



Selam ÇS severler,FUF'cular....

Geçen hafta yazamadım,şimdi uzunca açıklayacağım....

Geçen Cuma,menejer yardımcısı-süpervizör ya da bizdeki adı ile bölüm koordinatörü olmak üzere görüşmem,değerlendirmem vardı.Tahmin  edersiniz benim için pek heyecanlı bir gündü,o güne kadar geçen süre pek uzundu,kendimi kanıtlamak adına çalıştım da çalıştım,sonra iki yeni menejer geldi,beni fark etti.Hatta zaten benim koordinatör olduğumu sandılar.Beni fark edince,amacımın ilerlemek olduğunu anlayınca ben şahsen başvurmaya kalmadan benim için başvurdu menejerim ve görüşme günü geldi,sohpet eder gibi geçti çoğu,kendi çapımda nerde iyi yapıp yapmadığımı zaten biliyor olsam da,çıkınca aaaa keşke biraz daha

 konuşup şunu şunu da söyleseydim dedim:)

Görüşme günü sonucu hemen alacağımı sanıyordum,FUF'u o şekilde yazacaktım ama haber gelmedi.Ben de beklerken gerildiğimden hiç yazacak halde olamadım.

Pazartesi günü değerlendirmemden tam not aldığımı,zayıf bulunduğum konuların zaten çoğunlukta zayıf olduğu,bu zayıflığın ancak çalışarak ve pratik ile düzelebileceğini söylediler ama hangi bölüm olacağı hala kesin haber verilmedi. 

Bu gördüğünüz defteri de iki yıl önce  bugünler için almıştım,öğrendiklerimi,aklımda tutmam gerekenleri yazmak için akıl defterim olarak.Üzerinde balonlar da balona binme hayalim olduğundan:)

Bugün de mağaza müdürüm beni toplantıya çağırıp,çok çalışmamı ve menajerime destek olduğumu fark ettiğinden ödülümü verdi....Henüz seçmedim:) Ay sonuna kadar vaktim var:)

Velhasıl iki sene önce,bu işe başladığımda kendime ilk önce koordinatör olma hedefini koymuştum,ne tesadüftür ki,kontratımın başladığı günün öncesi girdim görüşmeye.

Gün geldi kendime neler saydım,kızdım...Gün geldi vazgeçtim,değer mi bu kadar çalışmaya dedim.Gün geldi,kesin dedim sinir krizi geçireceğim....

Önümde çok büyük bir öğrenme süreci,3 sene sonraya koyduğum bir hedefim var.Heyecanlı,gururluyum biraz da.Eskiden kurduğum hayaller şimdilik rafta,hayat ne getirecek bilemiyorum,çünkü ben de değişiyorum.Şimdilik güvenli,sağlam bir iş yerinde çalışmaktan memnunum,işimi daha iyi yapıp,çevreme örnek olmaktan başka bir gayem yok.

Velhasıl dostlar ben geçen Cuma'dan beri  beni fark eden menejerlere,müdürüme,beni hep cesaretlendiren ve bana inanan iş arkadaşlarıma,dostlarıma,hatta hamile kalıp işten ayrılan eski koordinatörüme çokkkk müteşekkirim.

Şimdilerde içimde daha bir çalışma isteği var,spor yapmak gibi bu sanki,yaptıkça düzene girip daha çok ve düzenli yapası geliyor insanın! Severek yapılan iş de endorfin salgılıyor söyliim:) Bu dönemde fazla endorfinin yorgunluğundan pek erken yatar oldum gerçi ama olsun,uyku da güzel:)

Hepinize hedeflerinize,hayallerinize kavuştuğunuz bir haftasonu diliyorum:) hoş kalın:)