10 August, 2016

Okudum,bitirdim...

Tavsiye ederim...Amerika'dan çıkmış en büyük eserlerden biri olarak anlatılıyor.Filmini izleyip,sevmesem okuyasım gelirmiydi bilemiyorum.Filmin ışığını,kostümünü,şaşaasını zevkle izlemiş,Muhteşem Gatsby'i sevdiğim erkek karakterlerin içine koymuştum,biraz platonik aşk ile...


Kitap başlarda beni yordu açıkcası,sanki hiç İngilizce bilmiyormuşum gibi.Sonra alıştım hatta kimi cümle şiirsel bile geldi.


Gatsby ve Daisy'nin aşkı,daha çok Gatsby'nin yaşadıkları,Daisy'nin kuzeni Nick tarafından anlatılıyor.Nick de Gatsby'e komşu,belki de hayatında sahip olduğu tek dost...

Başlarda obsesif aşkından sebep Gatsby'e sinir olsam da,kitabı Daisy'e çok pis küfürler ederek bitirdim.Evet Gatsby belki mafya,illegal yönden onca parayı yapmış bir şapşal aşık ama Daisy.....'ın dik alası.(boşluğa uygun kelimeyi siz koyun,blogum Daisy yüzünden kapanmasın) Ne istediğini bilmeyen,paragöz hem onu hem bunu isteyen insandan hiç haz etmem roman olsa dahi.Ama öyle girdim ki içine,Daisy karşıma çıksa iki çakacağım!!! Kocası da bir ayrı şerefsiz zaten.İkisi birbirine müstehak!

Kitap bittiğinde Gatsby için ağlayabilirdim.Yazık,ne acı bir hayat!!! ...ok yoluna gitmiş hayat.Ne zavallı bir son.Onca kalabalık içinde ne koca bir yalnızlık.

Entrika,drama okumak isterseniz buyurun derim.

Kitabın ilk bölümünde çok beğendiğim bir cümle ile bitireyim kendi çapımda tercümem ile.Hepimizin kulağına küpe olsun... "Birini kritize etmek istediğinde bu dünyadaki tüm insanların seninle aynı avantajlara sahip olmadıklarını hatırla!!!"

Ne okusam heyecanı sizi de sarıyor mu? Gidip bir tane seçeyim,bakalım neyi çeker bu can bu kitaptan sonra...

Kitapsız kalmayın❤️


No comments:

Post a Comment